Napolyon’un Mısır Seferi Rosetta Taşının Bulunması Avrupa’da Doğu Tarihine İlgi

 


Fransız tarihinin  ünlü generalerinden olan Napolyon, Britanya (Birleşik Krallık)  hariç Fransız Cumhuriyeti’nin düşmanlarını mağlup etmişti. Britanya’nın Hindistan ile ticaret ve sömürge yollarını işgal edene kadar başarılı bir Britanya işgalinin gerçekleştirilemeyeceğine inanmaktaydı. Bu amaçla Napolyon Mısır’ı fethetmeyi ve bölgede askeri bir üst olarak kullanmayı planladı. Ayrıca Mısıra kişisel bir ilgi duyuyor ve ülkenin zenginliğini, stratejik değerini ve bir Fransız kolonisi olarak gelişme potansiyelini kullanmak istiyordu.

Mayıs 1798'de Fransa’dan Mısır seferine giderken Ordusu’yla birlikte 167 bilim adamınıda yanında götürdü. 1798'e gelindiğinde, Mısır’ı Osmanlı yönetiyordu.[1] Napolyon’un seferi geldiğinde, Mısır üç yüz yıldır Osmanlıların kontrolü altındaydı ve Araplar Türklerden dokuz yüz yıl önce bölgeyi yönetmişti.Napolyon’un Mısır’a getirdiği bilginler arasında bilim ve sanatın her dalından uzmanlar vardı: , mühendisler, dilbilimciler, ressamlar, çizerler, şairler, müzisyenler, matematikçiler, kimyagerler, mucitler, doğa bilimciler ve coğrafyacılar. Üç yıllık bir süre boyunca bu bilginler her alanda bilgi kaydettiler ve Mısır’a olan ilgiyi yeniden Avrupa’da canlanmaya başladı.

Napolyon, 22 Ağustos 1798'de Bilim adamlarının araştırma yaptığı ve ülkenin tarihini, endüstrisini ve doğasını incelediği Kahire’de Mısır Sanat ve Bilim Enstitüsü’nü kurdu.            19 Temmuz 1799'da Fort Rashid’deki (Modern Dubaide Bir bölge) yıkık bir duvarı yıkmak için çalışan asker tarafında yazılar olan koyu gri bir taş levha keşfedildi. Keşfini Teğmen Pierre François Xavier Bouchard’a bildirdi, Bouchard da üstü Michel-Ange Lancret’e bildirdi. Lancret, üç yazıdan birinin Yunanca, diğerinin ise hiyeroglif olduğunu anladı. Üçüncü yazı bilinmiyordu. Bouchard, Mısır Enstitüsü’ndeki bilim insanlarının inceleyebilmesi için taşı Kahire’ye götürdü. Bilim insanları yazıtları Frottage [2] ve Gips [3] kalıbı kullanarak kopyaladılar ve hiyeroglifleri tercüme etmeye başlayabilmeleri için bunları Avrupa’daki diğer bilim insanlarına gönderdiler. Bilim insanları nesneye Rosetta taşı ( pierre de Rosette ) adını verdiler. Rosetta taşı, 3 fit 9 inç uzunluğunda, 2 fit 4.5 inç genişliğinde ve 11 inç kalınlığında bir bazalt levhaydı. Taş, özellikle hiyerogliflerin bulunduğu üst kısım hasar görmüştü. Orta kısım, daha sonra demotik yazı olarak tanımlanan bilinmeyen bir dildi ve alt kısım Yunancaydı. Eski Mısır’da iki tür yazı vardı: resmî yazıda kullanılan hiyeroglif ve günlük yazıda kullanılan, hiyerogliflerin el yazısı biçimi olan hiyeratik. MÖ 650'ye gelindiğinde, hiyeratik yazı ve dil o kadar değişmişti ki “demotic” adında yeni bir isim almıştı. Hiyerogliflerin bilinen son kullanımı, Yukarı Mısır’daki bir tapınakta MS 394'te gerçekleşmiştir. Üç bin yıldan uzun süre kullanılmalarına rağmen, 1799'a gelindiğinde, bin beş yüz yıldır kimse hiyerogliflerin çevirisini yapmamıştı ve anlaşılmıyordu.[4]

Ağustos 1799'da Fransa’ya dönmek üzere Napolyon, Mısır’dan ayrıldı. Fransaya gitmesi gerektiği ve Mısırdaki askerî harekâtından vazgeçmiş ve başarısız gibi görünmek istemediği için yanında sadece birkaç asker ve bazı bilim adamlarını götürdü. İngilizlerin karşılık vermesiyle sonra harekat başarısız olmuştu, ancak Napolyon seferi başarılı olarak nitelendirdi. Ciddi ekonomik sorunlar hükümet darbesi için bir iklim yaratırken, Napolyon Fransa’yı yöneten bir konsüller üçlüsünün parçası oldu. Aralık 1804'te kendini Fransız imparatoru ilan etti. Mısır’da kalan askeri birlikler ve bilim adamları 1800'ün başlarında mısırdan ayrılmak için İngilizlerle pazarlık yaptılar ancak 1801'in sonlarına kadar ülkelerine dönemediler. İngilizler, bilimadamları ve araştırmacılar tarafından toplanan kayıtları ve koleksiyonları tutmak istediler ancak sonunda pes ettiler. İngilizler, Rosetta Taşı da dahil olmak üzere önemli eşyaları İngiltere’ye geri götürdüler. Bilginlerden birkaçı, İngilizlerin talep ettiği kayıtlar ve koleksiyonlar üzerinde araştırma yapmak için İngiltere’ye gitmeye karar verdi. Sonunda, Bilim Adamları tarafından toplanan bilgilere dayanarak, 1809 ve 1828 yılları arasında Description de ’Égypte’nin (Mısır’ın tanımı) isimli eseri yayınlandı.[5]

 

 

 

 

 

 


[1] Persler MÖ 525'te Mısır’ı fethetti, MÖ 380'de kovuldu ve MÖ 343'te geri döndü. Büyük İskender önderliğindeki Yunanlılar MÖ 332'de Mısır’ı fethetti. Julius Sezar’ın (MÖ 100–44) zamanına gelindiğinde, Mısır artık kendi dilini konuşmuyordu. Yunanca sonunda yerini Latince’ye bıraktı ve Latince de Arapça ile değiştirildi. Önemli bir noktada Jul sezar döneminde Romalılar Mısırdaki Piramitlerin ihtişamına hayrandı.

 

[2] Frottage: Yazının bulunduğu yüzeye ince bir kâğıt koyup üzerinden kalem veya kömürle hafifçe sürterek yazının, kabartmanın izi alınır.

[3] Gips: Yazının üzerine alçı veya silikon dökülerek kuruması beklenir, ardından çıkarılarak yazının birebir kalıbını alır.

[4] Anlaşılacağı üzere eski Mısırlıların, yazılı kayıtları papirüs depolarında, tapınaklarda ve anıtlarda kalmasına rağmen, çağdaş yazar ve araştımacıların gözünden kaçan büyük bir gizemdi. Roma döneminde, yaklaşık MS 250'de, Kıpti dili kullanılıyordu. Kıpti, Hristiyan Mısırlılar tarafından kullanılan demotik ve Yunancanın bir karışımıydı ve sesli harflerin ilk kez yazıldığı zamanı işaret ediyordu. Sonunda, Kıpti dili değiştirildi, ancak resmi Hristiyan dini belgelerinde  yer aldığı için, akademisyenler konuşulan ve yazılı biçimlerini anlayabiliyordu. Rosetta Taşı’ndaki Yunanca metin, MÖ 204'ten MÖ 180'e kadar Mısır’ı yöneten V. Ptolemaios Ephiphanes’i anmak için MÖ 196 tarihli Memphis rahipleri tarafından çıkarılan bir kararnameydi. Kararnameye göre V. Ptolemaios ekonomiyi ve barışı yeniden sağlayacak, vergileri azaltacak ve adil bir yönetici olacaktı, bu nedenle onun onuruna heykeller dikilecek ve festivaller düzenlenecekti. Ancak en heyecan verici metin, kararnamenin kutsal (hiyeroglif), yerel (demotic) ve Yunanca olarak yazılacağını belirten sonuç bölümüydü. Tüm farklı yazılar aynı bilgiyi kaydettiği için bilginler hiyeroglifleri okuma sırrının hızlı ve kolay bir şekilde çözüleceğine inanıyorlardı.

[5]  Description de Egypte: Mısır'da yapılan gözlem ve araştırmaların bir koleksiyonu olan Mısır'ın Tasviri'nin 23 cildini, Temsilciler Meclisi Müfettişleri tarafından 1837 yılında yaptırılan ve Mısır motifleriyle süslenmiş özel bir dolapta muhafaza etmektedir. Çalışmanın içeriği anıtları, doğa tarihini ve 1800'deki modern Mısır’ı kapsıyordu ayrıca Mısır’ın ilk kapsamlı haritasını da içeriyordu.

#buttons=(Tamam) #days=(20)

Web sitemiz deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Daha Fazla Bilgi Edinin
Ok, Go it!