Giovanni Battista Belzoni ve Mısırbilim

 


 

 

15 Kasım 1778’de İtalya’nın Padova şehrinde, yoksul bir berberin oğlu olarak dünyaya gelen Giovanni Battista Bolzon (adını Belzoni olarak değiştirdi), kalabalık bir ailenin çocuğuydu . Babasının dükkânında berberlik yaparak büyüdü ancak genç yaşta hidrolik mühendisliğe ilgi duyarak Hollanda’ya eğitim görmek için gitti. 1803’te, Napolyon Savaşları sebebiyle kardeşi Francesco ile İngiltere’ye göç etmek mecburiyetinde kaldı. Burada hem kendi tasarladığı su projelerini sergileyerek hem de iri cüssesi sayesinde gösteri sanatçısı olarak para kazandı. Boyu iki metreye yakındı ve "Patagonya’lı Samson" lakabıyla tanınıyordu. En ünlü gösterilerinden biri, on kişiyi sırtında taşıdığı "insan piramidi" idi. Bu dönemde Bristolu Sarah Banne ile tanışıp evlendi ve eşiyle birlikte Avrupa’yı dolaşarak gösteriler yaptı.

1815’te güney Avrupa’daki turnesini tamamlayan Belzoni, Malta’ya gitti. Burada, Osmanlının Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın elçisi İsmail Cebelitarık ile tanıştı. Mehmet Ali Paşa, tarım alanlarını genişletmek ve sulama sistemlerini iyileştirmek için büyük çaplı projeler yürütmekteydi. Hidrolik bilgisi sayesinde bu projelerde yer almayı umut eden Belzoni, Kahire’ye gitti. Ancak sergilediği sulama sistemleri Paşa’nın ilgisini çekmedi ve işsiz kaldı.

Bu sırada Kahire’de kaldığı sürede Avrupa’dan gelen birçok kâşif ve araştırmacıyla tanıştı. Bunlardan biri, ünlü İsviçreli gezgin Johann Ludwig Burckhardt’tı. Burckhardt, Belzoni’ye Teb’de (Luksor) II. Ramses’e ait büyük heykel kalıntılarının bulunduğunu söyledi. Bunlardan biri, son derece iyi korunmuş "Genç Memnon" büstüydü. Mısır’ın tarihi zenginlikleri Belzoni’yi oldukça etkilemişti ancak gerçek anlamda arkeolojiye yönelmesi, tamamen çaresiz kaldığı döneme denk geldi. O sırada İngiltere’nin Mısır’daki konsolosu Henry Salt, British Museum’a eserler kazandırmak için çalışıyordu. Belzoni, Salt’ın teklifini kabul etti ve "Genç Memnon" büstünü British Museum’a götürmek için işin başına geçti. Yedi tonluk devasa heykeli 130 işçiyle birlikte 17 günde Nil’e ulaştırmayı başardı. Bu olay, onu Mısır’daki en ünlü Avrupalı kaşiflerden biri hâline getirdi.

Belzoni’nin başarıları bununlarla sınrlı kalmadı elbette. 1817’de Krallar Vadisi’nde I. Seti’nin mezarını keşfetti ve içindeki devasa tabutu çıkardı. 1818’de Giza’daki Kefren Piramidi’ne giren ilk kişi oldu. Mısır’ın güneyindeki Edfu Tapınağı ve Asvan’daki Filai Adası’nda çalışmalar yaptı. Kızıldeniz kıyılarında Berenike antik liman kentini tanımladı. Siwa Vahası’na ulaşan ilk Avrupalılardan biri oldu.

 Belzoni’nin yöntemleri, bugünkü modern arkeoloji anlayışına göre oldukça tartışmalı çoğu zaman kazı değil, tahribat yaratıyordu işine yaramayan buluntuları göremezden geliyordu Yine de dönemin diğer kaşiflerinden farklı olmadığını söyleyebiliriz.

1819’da İngiltere’ye dönen Belzoni, “Narratives on Pyramids, Temples, Tombs, and Discoveries in Egypt and Nubia(Piramitler, Tapınaklar, Mezarlar ve Mısır ile Nubya’daki Keşifler Üzerine Anlatılar) adlı iki ciltlik kitabını yayımladı. Kitap, onu Avrupa’da bir yıldız hâline getirdi ama ekonomik olarak pek bir kazanç sağlamadı. 1823’te, hayalini kurduğu Timbuktu’ya ulaşmak için Afrika içlerine doğru yola çıktı.

Ancak Nijer Nehri kıyısındaki Gwato köyünde hastalığa yakalanarak 3 Aralık 1823’te 45 yaşında hayata veda etti ve büyük bir akasya ağacının altında gömüldü. Belzoni, bilim insanı değildi. Arkeolojinin kurallarını belirleyenlerden biri de olmadı.  Ancak söylemek gerekirse Mısır’daki keşifleri ve yazıları, Batı dünyasında Mısır’a olan ilgiyi artırdı. Onun çalışmaları, bugün Mısır tarihine dair sahip olduğumuz pek çok bilginin temel taşlarından biri olarak kabul ediliyor.

 

 

Yazar: Birkan Ayaz

#buttons=(Tamam) #days=(20)

Web sitemiz deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Daha Fazla Bilgi Edinin
Ok, Go it!